EKİP RUHU VE TAKIM OLMAYA İNANIYORLAR

67 yıllık geçmişi ile fındık sektöründe söz sahibi olan Şenocak Fındık’ın 3’üncü kuşağı İsmet Yiğit Şenocak ve Mert Şenocak kardeşler liderlik tutumları farklılık gösterse de ortak bir payda da buluşmayı başarabilen iki isim. Buluştukları payda ise ekip çalışması. İş hayatında başarılı olabilmek için çok iyi bir ekibe sahip olmak gerektiğine vurgu yapan Şenocak kardeşler yönetim şekillerini ise şu şekilde dile getirdi; “Esnek, takım ruhuna önem veren, açık bir iletişim dili kullanarak iyi bir dinleyici olmak her zaman önceliğimiz oldu. İyi bir çalışana sahip olmak ve onların arkasında durmak bize her zaman başarıyı getirdi. Kendimiz de dahil sürekli öğrenmeyi sürdüren, araştıran yeniliklere açık bir ekibe sahibiz. Çünkü, çok hızlı bir şekilde değişen dünya şartlarına uyum sağlamak bu sayede mümkün.

Her başarının altındaki sır ‘’Empati’’

Kardeş olsak bile yönetim şekillerimiz olaylara göre farklılık gösterebilmektedir. Fakat her zaman istikrarlı, net, stres ve öfkeyi kontrol altında tutup, kendi kendimizi motive ederek, özgüvenli bir şekilde çalışmaya özen gösteririz. Ayrıca bir yöneticide mutlaka bulunması gereken ikna kabiliyeti, empati ve yaratıcı düşünme de dikkat ettiğimiz hususların başında gelir. Tabi ki en önemli noktamız misyon ve vizyon sahibi olmak. Ve takım arkadaşlarımızı da buna inandırıp bu doğrultuda yönlendirmek.

Kuşak çatışması aileyi ve siyasi hayatı da etkiliyor

Kuşak farklılıkları dünyanın üzerinde durduğu en önemli konuların başında geliyor. Çünkü bu farklılık sadece ticari hayatı değil; aile, siyaset ve yönetimsel her türlü birlikteliği etkiliyor. İş hayatı olarak değerlendirdiğimizde ise Baby Boomer kuşağı son dönemlerini yaşıyor. Birçoğu zaten X kuşağına yönetimsel devirleri yapmış durumda. Kuşaklar arası çatışma özellikle iş dünyasında çok göze çarpan bir olgu olsa da bizim en büyük artımız bu çatışmayı yaşatmayan bir liderle yol alıyor olmamız. Babamız Cem Şenocak her anlamda yol göstererek edindiği tecrübeler ışığında bizleri yönlendirdi ve önümüzü açarak bu günlere gelmemizi sağladı.”